28 Mart 2008 Cuma

Uğur Yücel zero!

Hafta sonu, televizyon yapımcısı bir dostumun ofisine uğradım, hazırlık aşamasında olduğu yeni projeleri hakkında bilgi almak için.
Televizyon yapımcılarının ofislerinde klasik bir manzaradır.
Patron odasının bir tarafı, çoğu küçük ama biri büyük ekranlardan oluşan plazma televizyonlar köşesidir.
Her plazmada farklı bir kanal açıktır, en büyük ekranlı plazma ise yapımcının en iddialı projesini yayınlayan kanala tahsis edilmiştir.
İşte tam böyle bir ortamda sohbet ederken aynı anda üç televizyon kanalında Uğur Yücel’in oynadığı son reklam filmi yayınlanmaya başlayınca yapımcı arkadaşım, “Uğur Yücel’in Coca Cola Zero’nun reklamında neden oynadığını biliyor musun?” diye 10 puanlık uzmanlık sorusunu sormasın mı?
Soru bazen çalışmadığınız yerden çıkar ya...
Bu kez de öyle oldu...
Direkt bilmiyorum desem, dalga geçecek.
Nasılsa üç yanlışın bir doğruyu götürdüğü bir sınavda değilim deyip, salladım:
Ne için olacak? Tabii ki para için...
“Tabii ki para için ama Uğur Yücel’in böyle bir reklamı kabul etmesinin asıl sebebi başka” deyip anlatmaya başladı:
“Uğur Yücel, imza yetkisi verip hesap işlerini teslim ettiği adamın kurbanı oldu birkaç yıl önce... Uğur Yücel, Levent’teki villası da dahil olmak üzere sanat hayatı boyunca kazandığı tüm servetinin elinden uçup gittiğini ve de bir hayli borçlandığını öğrendiğinde adam çoktan kayıplara karışmıştı. Uğur Yücel bu yüzden uzun süre insanlara küstü, Cihangir’deki bir apart otele yerleşip kendini iç dünyasına hapsetti... Coca Cola’nın sıfır şekerli ürünü Zero’dan gelen teklifi kabul etmesinin sebebi de bu vergi, faiz ve borç sarmalından kurtulmaktı. Coca Cola’dan hatırı sayılır bir para aldı ve ilk iş olarak tüm vergi borçlarını ve acil ödemeleri kapattı da yıllar sonra ilk kez rahat bir nefes aldı ama ekonomik açıdan yine de tam düzlüğe çıkamadı.”
Olayı bana anlatanın “çok sağlam bir kaynak” olmasına rağmen ben yine de Uğur Yücel’e yakın birkaç kişiye sorup, tam anlamıyla emin olma gereği duydum.
Sorduğum üç kişi de aynı şeyi söyledi:
“Uğur Yücel, hesaplarını emanet edip, imza yetkisi verdiği çok güvendiği, sevdiği, özelini paylaştığı adamın ve hesaplarını kontrol etmemenin kurbanı oldu.”



“Mutluluğun fotoğrafı” Facebook’ta

“Doktorlar” dizisinin oyuncusu Yasemin Ergene ile nişanlısı İzzet Özilhan’ın bu mutluluk pozu facebook kurdu bir okurumdan geldi.Okurumun yazdığına göre, facebook’ta bu fotoğrafın altında şunlar yazılı:“İzzet Özilhan ve Yasemin Ergene çifti nişandan sonra eğlencedeyken :))))) Nazar değmesin...”Abidin Dino’nun çizemediği “Mutluluğun resmini” günümüzde insanlar çektiriyor ve de paylaşım sitelerine koyuyor...Ama altına “Nazar değmesin” diye not düşmeyi de ihmal etmiyorlar.


“Desti İzdivaç”la yatıp,
“Desti İzdivaç”la kalkıyoruz

Tutmuş bir programın süresinin uzatılması, ha bire tekrarlarının yayınlanması Türk televizyonlarında aşina olduğumuz bir görüntü...
Ama aynı programın 2.5 saatlik iki bölüme ayrılıp, her bölümün farklı sunucuya emanet edilmesi yeni bir durum.
“Desti İzdivaç”ın ilk sunucusunu Star TV’ye kaptıran Flash TV, bir yandan kanala iyi reyting getirdiği, diğer yandan Star TV’deki “Esra Erol’la İzdivaç”ı baltalama adına olsa gerek programın canlı yayınını beş saate çıkardı.
14.30-17.00 saatleri arasında ekrana gelen “Desti İzdivaç Görücü”yü Nur Öktem, 17.00-19.30 saatleri arasındaki “Desti İzdivaç”ın yayınını ise şarkıcı Semiha Yankı sunuyor.
Beş saatlik bu yayının 05.00-08.00 ve 10.00-12.30 saatleri arasında da tekrarları var.
Flash TV, bir süredir 24 saatlik yayın diliminin 10 saatini “Desti İzdivaç”la kapatıyor.
Flash TV’de, cumartesi akşamları 2.5 saat, pazar sabahları da 2.5 saat olmak üzere toplam beş saat “Desti İzdivaç” var...
Günde 18 saat “İzdivaç”Orta yaş ve üstündekilere ikinci baharlarını yaşatmak için yola çıkan bir çöpçatan programı da Star TV’de var...
Star TV’deki “Esra Erol’la İzdivaç” ise hafta içi her gün 15.05-18.50 saatleri arasında.
O programın da gece tekrarı var...
Gerek Flash TV’deki, gerekse Star TV’deki programa katılıp, hayat arkadaşlarını kamuoyu önünde arayan insanların cesareti beni müthiş etkiledi...
Toplum bilimcilerin, sosyologların irdelemesi gereken bir tablo bu...
Ve kanaatim o ki, Türkiye’de evlenmeye hevesli bunca insan varken bu “Desti İzdivaç”lar bitmez...
Türkiye hayli zaman daha “İzdivaç”la yatıp, “Desti İzdivaç”la kalkar...

24 Mart 2008 - Milliyet
ALİ EYÜBOĞLU - Alice

Hiç yorum yok: