20 Mart 2008 Perşembe

TRT'de skandal son anda önlendi

TRT’nin yeni yarışması “Alaturka Solist”in İstanbul Radyosu’ndaki ön elemeleri az daha bir skandala neden olacaktı.
Bugünden itibaren TRT 1’de ekrana gelecek yarışmanın ön elemelerinin, Harbiye’deki İstanbul Radyosu’nda yapılmasının sebebi, buranın toplu ulaşım araçlarıyla çok kolay ulaşılan bir yer olmasıydı...
Yarışma için başvuruda bulunanlar ve jüri üyeleri daha önce kamuoyuna duyurulan saatte Harbiye’deki radyo binasındaydı...
Programın yapımcısı ve yönetmeni Şule Bekrioğlu ile ekibi de...
Ama elemeler bir türlü başlamıyordu.
Çünkü ortada ciddi bir sorun vardı.TRT İstanbul Bölge Müdürlüğü ve radyo yetkilileri, dış yapım olan “Alaturka Solist”in burada yapılacağına dair kendilerine bir yazı ulaşmadığı için naklen yayın aracına elektrik vermemekte kararlıydı...
Kriz sürerken TRT İstanbul Bölge Müdürü Abdullah Günday makamına gelince herkes, “Yetkili kişi geldi, sorun çözülür” diye beklerken tam tersi oldu...
Bekrioğlu’nun, “Dışarıda yarışmacılar ve basın bekliyor... İ
çeride de jüri üyeleri İnci Çayırlı, Ahmet Özhan ve Ercan Saatçi... Siz, görevlendirme yazısı gelmedi diye elektrik vermezseniz ve biz de çekimleri iptal etmek zorunda kalırsak, Hülya Avşar da geldiği gibi geri dönerse bu bir skandala dönüşür” sözleri Günday’ı daha da kızdırdı.
Bekrioğlu, TRT Bölge Müdürü ile uzlaşamayacağını anlayınca Genel Müdür İbrahim Şahin’le görüşmek için Ankara’yı aradı.
Bekrioğlu’nun Genel Müdürü aradığını öğrenen Günday, “Tamam görevlendirme yazısından vazgeçtim ama TRT İstanbul Televizyonu’ndan teknik konularda yetkili biri gelmeden elektrik veremem” deyince bu kez Ahmet Özhan devreye girdi.
Özhan’ın, “Biz şimdi elemeleri iptal edip buradan gidersek TRT’nin yarışmasını sabote eden bir TRT yöneticisi olarak bunun altından kalkabilecek misiniz?” diye başlayan konuşmasından sonra Günday karar değiştirip “Alaturka Solist” ekibine gerekli olan elektriği verdi de elemeler başladı.


Deniz Akkaya neden olmadı?

“Alaturka Solist”in İstanbul Radyosu’ndaki yaptıkları ön elemelerde yaşadıkları sıkıntıyla ilgili konuştuğum yapımcı ve yönetmen Şule Bekrioğlu’na, son günlerde ortaya atılan “Jüride aslında Deniz Akkaya olacaktı ama TRT onu veto edince yerine Hülya Avşar geldi” şeklindeki iddiayı da sordum.
Bekrioğlu, Akkaya’yı yarışmada imaj danışmanı olarak düşündüğünü ama anlaşamadıklarını, TRT’nin herhangi bir vetosunun söz konusu olmadığını söyledi.
Bekrioğlu, “Hülya Avşar’ın, Deniz Akkaya olmayınca onun yerine jüriye dahil olduğu da doğru değil. Çünkü, Deniz Akkaya için düşündüğüm konuma hâlâ bir isim arıyorum. Bu Siren Ertan da olabilir, Arzu Kaprol ya da Bahar Korçan da” dedi.
Konuyu Deniz Akkaya’ya da sordum.
O da şunları söyledi:
“Yapımcı Şule Bekrioğlu ile ‘Alaturka Solist’ için belli bir ücrette anlaşmıştık. Ancak daha sonra programın bütçesi kısıntıya uğradı ve doğal olarak bu bana da yansıdı... Halen Kanal 1’de hem çalışıyor, hem program yapıyorum. Ama bu yüzümü başka bir kanalda kullanmama engel değil. Bunu da ancak istediğim para verildiğinde yaparım. Alacağım ücret azalınca ben de projede yer almaktan vazgeçtim.”


“Muro” itirafçı olacak

Geçen hafta bir yazı yazmıştım “Kurtlar Vadisi Pusu”da sivrilen yeni bir karakter olan “Muro”yla ilgili...
Okumamış olanlar için kısaca özetleyeyim:
Dizinin son dönemlerinde iki karakter öne çıktı.
Biri “Yalçın Bulut” diğeri “Muro”...
Tekerleme gibi söylemleri, devrimci bakışıyla KVP fanatiklerinin ciddi ölçüde sempatisini kazanmış biri Muro.
Ama terör örgütünün eli kanlı bir üyesi olması nedeniyle tepki gösterenler de var Muro’ya...
Onlar da, “Terör örgütü mensuplarını bu kadar sempatik göstermeyin” diye tepki yağdırıyor Pana Film’e... Bu da açmaza düşürdü senaristleri ve yapım şirketini haliyle...
“Tehlike çanları Muro için çalıyor” başlıklı yazıma Milliyet okurlarından gelen “Muro’ya dokunmayın”, “Onu ajan yapın”, “Muro itirafçı olsun, örgütten ve ölmekten kurtulsun” şeklindeki yorumlar senaristlere ışık tutmuş olacak ki o yönde bir tercih yaptılar...
Muro’yu öldürmeyecekler. Dizide sempatik terörist isteyenlerin baskısından da şöyle kurtulacaklar:
Muro’ya terör örgütünün çirkin yüzünü gösterip onu doğru yola döndürecekler...
İçindeki “insan sevgisi” ile “örgüt” arasında bir tercih yapacak.
“Başkan”ı onu öldürmesi için sağ kolu “Çeto”yu görevlendirince de “Muro”nun “devrimci devreleri” atacak.
Örgüt onu, o örgütü satacak.Artık “itirafçı” mı olur, yoksa devletin yeni ajanı mı bilemem?
Ama öğrendiğim o ki, “Muro” eninde sonunda “insanlık”la “örgüt” arasındaki tercihini “insanlık”tan yana kullanacak...

14 Mart 2008 – MİLLİYET
ALİCE – Ali Eyüboğlu

Hiç yorum yok: